İnsan yaşadıkça hayatın dayattığı gerçeklerle karşılaşıyor. Her insan yaşadıkça bu hayat hakkında bazı öngörüleri vardır. Olumsuz , olumlu yaşanmışlıklar vardır. Bu yaşanmışlıklardan bir takım dersler çıkarılır. Bazılarımız cırcır böceği gibi yan gelip yatar , keyif çatarız , bazılarımız karıncalar arılar gibi gece gündüz çalışırız. Kimimiz üretenlerin sırtından geçiniriz , kimimiz üretiriz.
Yaşadığımız şu dünyada insanın insana yaptığı adeletsizlikler , insanı insana kul etmeye çabalaması insanlığın varoluşuna aykırılığı ortada. Şu kısacık dünyada en küçük bir şey bile yapmayıp dünyayı yarattığını sanıp , göstermeye çalışan sürekli göz önünde bulunmak isteyip saçma sapan narsist kişiliğe sahip olan insanlar ve sürekli çalışıp bu hayatı boşa yaşamadığını çevresindekilere gösterenler var. Kimisi parmak yalar , kimisi bal yutar.
Hayat her zaman sana çeşitli güzellik sunmaz ama bu güzellikleri kendin çalışıp , çabalayarak şu kısa hayatı kendine güzelleştirebilirsin. Hayat öyle anlar çıkarır ki karşına bazen sorarsın ; cidden ben bunu hak ettim mi ? Hayat bir lezzet verir bin acı takar , bir üzüm tanesi yedirse on tokat vurdurur. İnsanların haksız yere ihanet etmesi de cabası . Arkanda insanların olduğunu düşünürsün ama sırtında hissettiğin eller , sırtını sıvazlayıp güç vermek için değil de itmek için olduğunu zaman geçtikten sonra anlarsın ki o zaman da artık çok geç olmuştur çünkü artık insana olan güvenini kaybetmişsindir. Zaman ilerler , hisler değişir kimseye güvenemez olmuşsundur. Eskiden senin için en güzel duygunun sevgi olduğunu düşünüyorsundur ama ihanetler yüzünden içinde biriken intikam duygusu veya güvensizliklerin yüzünden nasıl hissedeceğine emin olamayınca çıkmaza girer insan. Bir kere yalan söylendiğindiğini anladığında yüreğine oturan o garip baskı... Yalan farksız silahtan . Bİr insanla aranıza yalan girmişse siz çıkın. Bunun devamı her zaman gelir.
Bir de bunların yanı sıra kendimizle verdiğimiz savaşlar vardır. Herkes içindeki şeytanlara karşı yalnız savaşır. Hayatın acımasız olduğunu bize o çok sevdiğimiz insanlar öğretir. Geçici insanların , kalıcı hasarlar vermesine izin vermemeliyiz. Zaten beni yanıltmaz dediğimiz kim varsa ilk onlar yamultur. Tereddüt etmeden elinizin tersiyle itip yok sağdığınız insanlara muhtaç kalınca , elinizin ulaşamayacağı kadar uzakta olacaklar. Zamanında boğazınıza yumru ettikleri şeyleri , onların yüzüne tükürerek kurtulun.