AŞK DOLU ŞİİRİN GERÇEK HİKAYESİ

Şarkılar ve şiirler tarih boyunca aşkın en güzel anlatımı olarak karşımıza çıktı. Edebiyatın usta kalemlerinin ortaya çıkarttığı eserler aslında birçok şarkıya konu olmuştur. Özdemir Asaf’ın ‘Lavinia’ şiiri de aşkın en masum halini gözler önüne seren benzersiz eserlerden biri olarak karşımıza çıkar. Birçok versiyonuyla şarkıya dönüştürülen eser en bilinen edebiyat ürünlerinden biridir. Edabiyat denilince birçok kişinin aklına hiç şüphesiz Özdemir Asaf gelir. Oldukça sade ve saf bir kullanım dili olan Asaf’ın ‘R’ harfini teleffuz edememesine rağmen çok iyi bir diksiyonla şiir okuduğu bilinir. Asaf’ın hayatında önemli bir yere sahip olan Lavinia şiirini ise hep en son okuduğu ünlü şair hakkındaki rivayetlerden arasındadır. Bu şiirin hikayesi de dizelerindeki kadar duygusal ve saf bir aşkı temsil eder. Özdemir Asaf, üniversitede öğrenciyken bu şiiri platonik aşkına yazar. Ardından açılan bir yarışmaya gönderir ve kazanır. Bir rivayete göre kazandığı yarışmada şiiri okurken kız da salondadır ama Asaf şiiri okurken salonu terk eder. Kırılan şairimiz, kıza duygularını asla açmaz. Lavinia, 1925’te doğan ve güzelliğiyle efsane olmuş sanatçı Mevhibe Meziyet Beyat’tır. Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki arkadaşları kızıl/kahve saçları ve güzelliğine bakarak “Gilda” diye çağırırlarmış, Rita Hayworth’a göz kırparak. Adalet Cimcoz da Marilyn Monroe’ya benzetirmiş ve “Marlin” diye çağırırmış Mevhibe’yi. Özdemir Asaf, platonik bir aşkla tutulduğu Mevhibe için yazmış Lavinia’yı. Lavinia’yı kod adı kullanır ve “adını gizleyeceğim, sen de bilme Lavinia” der. Hanım kızımız bu şiiri okusa bile, kendisi olduğunu asla bilemeyecektir…