Silifke’de ’Bitkiler endüstrisinde ihracat potansiyeli’ konferansı
Silifke Ticaret ve Sanayi Odası’ndaki toplantıda konuşan İstanbul Ticaret Üniversitesi Kıdemli Araştırmacı Ömer Murat, üreticilerin, pazarlamacıların ve bilim insanlarının en ileri teknolojik seviyede çalışarak rekabetin üstesinden gelip, rakiplerinin önüne geçmesi gerektiğini söyledi. Üretmenin çok güzel bir duygu ve yetenek işi olduğunu kaydeden Murat, "Ancak ürettiğiniz elinizdeki değeri kullanamazsanız, satamazsanız ayakta kalamazsınız. Bir cep telefonu almak istediğimizde tonlarca domates ya da bir bilgisayar için tarlalardan, seralarda yetişen ürünlerimizi satmak zorunda kalıyoruz. Tıbbi ve aromatik bitki endüstrisi dendiği zaman neler olduğunu sınıflandırdığımızda, tatlandırıcılar, koku, ilaçlar, vitaminler, sağlıklı yaşam konusunda ve böcek öldürücüler konusunda ayrım yapabiliriz, kullanabiliriz. Dünya ticaretinde çok çeşitli piyasası olmaktadır. Türkiye’de tıbbi bitki üretimi son 10 yılda kültür yok olmasına rağmen az da olsa artmıştır. Ülkemizde iç ve dış ticareti yapılan birçok tıbbi bitki var. Ülkemizin doğasında bulunan ve kendiliğinden yetişen bu ürünlerin maalesef yeterli pazarlaması yapılamamaktadır. Araştırma, geliştirme, ürün geliştirme çalışmaları neticesinde yurt içinde temin edilen bu doğal ürünler, ürün çeşitlendirme ve kalite kontrol sonrası yurt içi ve yurt dışı piyasaya sürülüyor. Silifke ve çevresinde defne yaprağı var. Bunun ambalajını, paketlemesini iyi bir şekilde yapmalıyız ve pazara sokmalıyız" dedi.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektör Danışmanı Armando Aliu, ticari diplomatik kanalların güçlendirilmesi ve dış ticaret hacminin arttırılması stratejilerini bilmek gerektiğine işaret ederek, "Tıbbi ve aromatik bitki endüstrisi giderek büyüyor. Bu sektörde çok büyük potansiyeller var. Biz bu potansiyellere odaklanmalıyız. Küresel ekonomide vurgulanması gereken 3 başlık üretim, verimlilik ve inavasyon başlıkları, ekonomik kalkınmanın temelini oluşturan 3 sütun olarak değerlendiriyoruz. Sürdürülebilir rekabet avantajı arttırmak için, ar-ge çalışmalarına ve inavotif teknolojilerine ağırlık vermek gerekiyor" ifadelerini kullandı.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Koordinatör Yardımcısı Tarık Sulo Cevizci ise doğal beslenmenin öneminin gittikçe arttığı dünyada, doğal bitkilerin, uluslararası piyasada birçok sektör için önemli bir hammadde konumuna geldiğini vurguladı. Özellikle sentetik ve kimyasal içerikli ilaçların zararlarının ortaya çıkması, kullanılan kimyasalların kanserojen etkiye sahip olmaları ve bunun gibi birçok sebebin, insanoğlunu doğal bitkilere yönlendirdiğini, böylelikle tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanımında artış gözlemlendiğini dile getiren Cevizci, "Günümüzde bu bitkiler bir çok alanda etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Bu sebeple tıbbi ve aromatik bitkilerin dünya genelinde büyük pazarları oluşmuştur. Ancak ülkemizde gerek doğal olarak yetişen, gerekse kültür yoluyla üretimi yapılan bu bitkilerin ülke ekonomisine katkısı, ülkenin sahip olduğu potansiyelin oldukça gerisindedir. Bu bağlamda, söz konusu bitkilerin ihracatının arttırılması için geleneksel yöntemlerle beraber modern ihracat pazarlaması yöntemlerine de başvurulmalı ve ürünler işlenip paketlenerek katma değer üretilmeli ve markalaşmaya gidilmelidir" diye konuştu.
Konuşmaların ardından İstanbul Ticaret Üniversitesi ve Silifke Ticaret ve Sanayi Odası arasında protokol mutabakatı imzalandı. Bu süreçte İstanbul Ticaret Üniversitesi bu sektörde katkı sağlamaya, rehberlik ve ışık tutma görevi yapacak.
İstanbul Ticaret Üniversitesi ile işbirliği protokolü imzaladıkları için mutlu olduklarını belirten Silifke Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Nurettin Kaynar, "İnşallah bu protokolle odamız ve İstanbul Ticaret Üniversitesi uyum içinde çalışarak Silifke ve insanlarımız için gelirine katkı sunacak çalışmalarda yardımcı olacağız. İmzanın hayırlı uğurlu olmasını diliyorum" dedi.
Kaynar tarafından konferansa katılan konuşmacılara plaket verildi.